Samsun diyorum.
Bu şehir güzel şehir. Bu şehir özel şehir. Bereketli şehir. Yaşanabilir şehir. Nimetlerle dolu bir şehir. Geçmişi var, birikimi var. Ve hikâyesi var.
Bu şehrin hikâyesi kurtuluş hikâyesidir. Kurtuluş edebiyatına baktığımızda hangi şiir, roman, hikâye yazıldıysa içinde Samsunun adı geçer. Ama biz samsunun içinde yaşayan insanlar olarak bu zenginliğimizi, değerimizi hala fark edemiyoruz.
Bu şehir üzerine kafa yormamız gerekir.
Kültür sanat platformu oluşmalı. Kitap fuarları gelmeli. Şehirlerin kültür, sanat, edebiyat zenginliklerinin en iyi ölçüsü dergilerdir. Soruyorum? bu şehrin sadece şiir üzerine dergileri var mı? Sadece hikâye dergisi var mı? Edebiyatın değişik dallarında bir araya gelmiş örgütlenmiş insanları var mı?
Katılımcıların görsel taraflarına baktığımızda insanlarımız emekli olunca mı şair yazar oluyor? Emekli olunca mı şair yazar ruhları ortaya çıkıyor diyebiliriz. Böyle bir korku var. Neyse ki korkmuyoruz. Kadınlarımız var. Gençlerimiz var. Gelecek vaat eden sayıları azda olsa gençlerimiz var. Onlar ileride bu şehrin kültür sanatlarına sahip çıkacaklar. Fidanlar ağaca, ağaç dallara, dallar meyveye duracak buna inanıyorum.
Peki, bu görev kime düşüyor?
Bu görev, herkesten önce sivil inisiyatife düşüyor. Her alanda sivil inisiyatifinin gelişmesi gibi kültür, sanat, edebiyat alanın dada gelişmesi gerekiyor.
Bu görev, yerel yönetimlere düşüyor. Kendi kendini yöneten toplumlar dönüşüyoruz. Kaynakları olan kara organları olan kendi kendini yöneten yerlere dönüşüyoruz. Bu yeni anlayıştan kültür sanat ve edebiyatın payını alması gerekiyor.
Bu görev, eğitim kurumlarına düşüyor. Onlar yazar ve şairlerimizi gençlere sevdirecek ki yerel yazar ve şairlerimiz yaşasın.
Bu görev, basın ve medyaya düşüyor. Bu haberleri gazetelerin 3.sayfalarında dip köşelerinde 3 satırlık haberlerle değil manşetle çıkması gerekiyor. Samsunun imaj haberlerine dönüşmesi gerekiyor. Ne zaman ki manşet atılsa ve o gazete satmaya devam ederse o zaman basın sahip çıkmış olur.
Bu Görev, hepimize düşüyor.
Ve şunu diyorum. Şair ve yazarlar kadar ülke güçlüdür. Gücümüz şair ve yazarlarımızın gücü kadardır. |